27 Nisan 2012 Cuma

Gazeteci kimdir, ne iş yapar?

Bugün Yeditepe Üniversitesi Radyo Sinema ve Televizyon ve Gazeticilik bölümü öğrencilerinin Mezuniyet Projesi olan bir belgesel izledim.İyiki de gitmişim ve o sahnelere ben de şahit olmuşum.Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi'ye haince sıkılan kurşun ve kurulan pusudan bahsediyorum.Ama daha çok bu kurşunun bugün kim tarafından sıkıldığını bilmeyen bizleri ,bugünün gazeteciliğini ve gazete etiğini konuşmak istiyorum. Ben bir gazeteci değilim, alanında uzman yazar çizer de değilim.Ben bir üniversitesi öğrencisiyim; ne sağım ne de sol.İşte tam da bu fikirler üzerine Uğur Mumcu her türlü terör içeren kurumu reddediyor.Aynı bu anlayışla da Abdi İpekçi Milliyet gazetesinde çift taraflı habercilik anlayışını ilke ediniyor. Eğer bir olay olduysa mağdura da sorulmalı diyor.Uğur Mumcu'ysa gazetecilikte soruşturma alanına emek veren en büyük yazar kimliğini cebine koyuyor.Çünkü,onlar tirajı yüksek olan haberi değil; doğru olanı ve kısır döngüdeki gerçek sistemi araştırıyor.
Şimdiki gazetecilik anlayışının rezilliğiyse bu iki araştırmacı gazetecinin yaptıkları yanında adeta su üstüne çıkıveriyor.Ya bizlere ne demeli? Diğerini dinlemeden etiketi yapıştıran kafalarımız , medyanın öğrettiği gibi düşünen akıllarımız ve birilerinin istediği gibi silah çeken ellerimiz.Ya sizlere ne demeli?
Gazetecilik, planlanan sistemlere alet olacak maşalara değil,istemediği sistemi yıkacak anarşistlere değil ; sadece cesursa araştıracak insanlara gerek duyuyor.
Öyle düşünsek de , düşünmesek de ; insanların düşünce ve çabalarına saygı göstermeyi öğrenmemiz uzun zaman alacak gibi.Bizim gibi düşünmeyen herkesi düşman görmek de kendimize bir kurşun sıkmaktan başka birşey değil..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder